Her ne kadar 1475 sayılı İş Kanunu (“Kanun”) 4857 sayılı kanunun yürürlüğe girmesi ile ilga edilmiş olsa da Kanun’un “Kıdem Tazminatını” düzenleyen 14. maddesi 4857 sayılı kanunun 120. maddesi ile yürürlükte bırakılmıştır. Bu nedenledir ki, iş ilişkilerinde kıdem tazminatına ilişkin düzenlenmeler için Kanun’un 14. maddesine gidilmektedir.
Kanun’un 14. maddesi gerek mülga 1475 sayılı Kanun gerek 4857 sayılı kanuna tabi işçilerin hangi hallerde kıdem tazminatına hak kazanacağını düzenlemektedir. Kıdem tazminatına hak kazanma hali Kanun ile belirli şartlara bağlanmıştır. Öncelikle işçinin işyerinde en az bir yıllık kıdeminin olması ve Kanun’un 14. maddesinde sayılan hallerden biri nedeniyle iş sözleşmesinin sona ermiş olması gerekmektedir. Kural olarak kıdem tazminatına hak kazanma ancak iş sözleşmesinin feshi ile mümkündür. Ancak günümüz koşullarında iş ilişkisi devam ederken işçilerin, işverenlerinden ekonomik nedenler başta olmak üzere çeşitli nedenlerle kıdem tazminatı adı altında ödeme talep ettiği görülmektedir. Bunun yanında işverenler de ileride daha az kıdem tazminatı ödemek amacıyla, iş ilişkisi sona ermeden kıdem tazminatı ödeme yoluna başvurabilmektedir. Ancak gerek doktrin gerekse Yargıtay’ın yerleşik içtihatları dikkate alındığında, iş ilişkisi sonlanmadan işçiye kıdem tazminatı adı altında bir ödeme yapılmasının doğru bir uygulama olmayacağı söylenebilir.
Kanuna göre kıdem tazminatına ancak ve ancak kıdem tazminatını doğuracak bir fesih ile hak kazanılır ve aynı kıdem süresi içinde bir defadan fazla kıdem tazminatı ödenmesi mümkün değildir. Halihazırda iş sözleşmesi yürürlükte olan ve fiilen çalışan bir işçinin, kıdem tazminatına hak kazandığından söz edilemez. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre, işçinin çalışmasının devam ettiği sırada kıdem tazminatı adı altında ödenecek miktar kural olarak “avans” niteliğinde sayılacaktır. Ancak iş sözleşmesinin feshi ile kıdem tazminatına hak kazanan işçiye yapılacak kıdem tazminatı ödemesi avans değil nihai bir tazminat ödemesi olacaktır. Peki işverenin iş ilişkisi sona ermeden kıdem tazminatı adı altında yaptığı ve Yargıtay tarafından avans olarak kabul edilen ödemelerin akıbeti ne olacaktır? Yargıtay bu konuda işveren tarafı da düşünerek, avans olarak yapılacak ödemelerin faizi ile birlikte iş akdinin sona ermesi ile hak kazanılan kıdem tazminatından mahsup edilmesi yolunu benimsemiştir. Ancak burada dikkat edilmelidir ki; işçinin hak kazandığı kıdem tazminatına uygulanacak faiz oranı mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı iken, işveren için mahsup edilecek avansa uygulanacak faiz oranı yasal faiz olacaktır.
Comments